Salı, Temmuz 05, 2005

Pippi Uzunçoraplar


Uzun süre ofis ortamına maruz kalan bünyelerin , doğal güneş ışığı ,oksijen, deniz kokusu gibi ihtiyaçları maalesef (!) olabiliyor. Henüz tam biyonikleşemeyen bendenizin bazen bu ihtiyaçlar başına vuruyor, ruhum Bezgin Bekir'le yarışa gir, tembellik rekorları kır, uzan kanepene ve unut dünyayı dese dahi, bünye hayır evde oturamazsın, güneş ışığına ihtiyacım var benim , yeter senden çektiğim diyor ve bazen galip geldiği de oluyor. Mesela geçen pazar olduğu gibi.
Arabaya atlayıp Kilyos'ta soluğu aldık. Hava tam anlamıyla felaketti.Bir an okuduğum Talihsiz Serüvenler Dizisi kitaplarında sandım kendimi. Atmosfer gri ötesiydi. Deniz coşmuş, kabarmış, kara bulutlar insanın üzerine üzerine geliyordu. Ben burnumun ucuna kadar gelmiş hıçkırıklarla boğuşarak bir plaj havlusuna sarındım ve kaderime yanmaya hazırlandım. Neyse ki saatler ilerledikçe güneş açtı, denizden esen rüzgar, çıkan güneş ve bol oksijenden sarhoş oldum. Bütün gün görmemişler gibi güneşe karşı oturdum, uyudum, kitap okudum,yürüdüm. Günün sonunda kırmızı bir istakoza dönmüş olarak eve döndüm. Burnumun yerini alan havuç sızlıyor, omuzlarım acıyordu. Rahat edeyim diye ördüğüm saçlarımı ayırdığım çizgi bile yanmıştı. Ama olsundu. Doğal hayata alışık olmayınca insan haliyle bazı bedeller ödeyebilir.
Dün işe geldiğimde bana Lulu diye seslenenler oldu zira örgülerimi çözemeden ofisteydim. Lulu'da kim ola dediğimde ayıpladılar.Meğer o da örgülü bir çizgi film kahramanı kızceğizmiş.
Ama ben eğer örgülü bir kahramana benzetileceksem bu PİPPİ olmalıdır. Bu vesile ile Pippi'ye ne oldu diye küçük bir araştırma yaptım.
Pippi bizim kuşağın hatırlayacağı bir kahraman aslında. Havuç saçlı, saç örgüleri yer çekimine bile karşı koyan, tanıyıp tanıyabileceğiniz en asi kız! Annesi öldüğünden, babası da denizci olduğundan tek başına(!) atı ve maymunu ile yaşıyor. Okula falan gitmiyor, kendi pastasını kendi yapıyor. Kimseye müdanası yok. Böyle süper bir çocuk olan Pippi'nin meğer bu sene 60.ncı doğumgünüymüş. 1945'lerde yazılan Pippi uzunçoraplar o zaman için ne kadar asi bulunmuştur hayal edebiliyorum. Öğretmenler okula gitmeyen ama maceradan maceraya koşan uzun çoraplı bu kızı ne kadar onaylamıştır, ahlakçılar çocukları zehirleyeceğini bile düşünmüştür. Ama Pippi 60 sene sonra hala okunuyor, onunla ilgili internette gezinirken Perihan Mağden'in çocuk kitaplarıyla ilgili yazısını okudum. Onun sayesinde Can yayınlarının, Pippi serisini yayımladığını öğrendim.
İçinde hep asi bir çocuk taşıyan, uzun çoraplı kızların hepsi kitabın yazarı Astrid Lindgren gibi hayaller kurarlar hep. Sonra bunları çocuklarına anlatırlar , onlar da kendi çocuklarına. Pippi'nin hikayesi de çorapları gibi uzar gider. Beyaz atları beklemeyi değil beyaz at sahibi bir kahraman olmayı öğrensinler diye ..

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Ay canııım ya nerden buldun bu resmi...
Bu aralar yaş 30'a yaklaştığından mıdır nedir yaşıt arkadaşlarla konuşurken aramızda hep bahsi geçerdi;
"Hani bi zamanlar bi Pippi diye bi kız vardı ne güzel bi filmdi o di mi? Hani böle saçlarını yandan iki örgü yapardı dimdik.."

İşte şimdi sayende bu yazıya döküldü...
Sen anlattıkça bende içimi döküyomuş gibi oldum...
Saol, eline sağlık tatlişkoooom...

uykusuzadam dedi ki...

Hani kızlar bebeklerle, oğlanlar topla tüfekle oynar gibi acaba televizyon programları da böyle ayrılıyor muydu ?
Pippi'yi çok iyi hatırlıyorum ama pek seyretmezdim galiba çünkü hiçbir bölümünü hatırlamıyorum.
Oysa ki sorun He-Man'de hangi bölümde kim çamur denizini boyluyordu, söyleyeyim.
Bi de ben galiba ismine kıllanmıştım bu kızın da ondan seyretmemiştim ama emin değilim..
Uçan Kaz ve Nils'in hastasıydım ben di de, jenerik müziğini bulup veren olsa ellerinden öperim..

Margot dedi ki...

Petrekcan, bana ilk defa Tatlişkom (!) demek için ilginç bir mecrayı seçmişsin :-))

Uykusuz,Pippi'nin adından kıllanacak birşey yok o kadar feminist olduğunu sanmam :-) Uçan Kaz olsun, He-Man olsun hepsinin kalbimizde ayrı bir yeri vardır. Ben mesela Clementine diye bir tane vardı. Onu çok severdim, biraz da tırsardım :-) Uçan Kaz'ın müziği yok ama Clementine'in var..

uykusuzadam dedi ki...

Clementine'i bilmez miyim !! bu herhalde bi itiraf oluyo ama ben o balon köpüğü gibi şeyin içinde gelen hatuna aşıktım o zaman..
Bi de He-Man'deki Teela'ya..
Şıpsevdi olacağım taa o zamanlardan belliymiş :p