Perşembe, Mayıs 26, 2005

Yaz Yine Gecikti

Bu sabah Istanbul yine yağmurlu , yaz mevsimi bu sene yapılmayacak anlaşılan ..

Dün akşam iş çıkışı kitapçıya uğradım , Carpe Diem adında yeni bir yayınevi kurulmuş sanırım 15 öğrenci tarafından . Bu diziden çıkan Yazar Olmak istiyorum ve Dostoyevski'den Ruha Dokunan Düşünceler çok hoşuma gitti . Tasarımlar çok bonibon , fiyatlar çok uygun , konular bence isabetli seçilmiş . Şimdi çantamda Dostoyevski'den düşünceler taşıyabiliyorum , içimden şehir hatlarına binip şöyle püfür püfür okumak geçiyor . Yemek yapmayı bilmeyen ama mutfakta eğlenmeyi düşünen eşe dosta da yine aynı kitap evinden çıkan Yemek Kitabı'nı önerebilirim . Ukala ahçınız Margot için bu kitap Cin Ali Mutfakta gibi birşey olsa da sempatikliğini yadsıyamayıp şevkatle yaklaştığım bir kitapçık olmuş bu da .

Bu iki kitabı aldıktan sonra dergiler kısmına geçtim . Sinema dergisi almayalı çok zaman olmuştu ve bir zamanlar sinema dergileri arşivleyen bendenizin elleri yine bu dergilere yöneldi . Bu dergilerden ilk dikkatimi çeken Altyazı oldu . Kapağındaki en karizmatik Jedi ;Yoda gözümün hemen dergiye kaymasını sağladı . Yıldız Savaşları fırtınası sürerken biz de fırtınadan nasibimizi almışız işte . Yoda'nın son filmdeki performansı benim filmden aklımda kalan en dikkat çekici ayrıntıydı . Bunu bir Yıldız Savaşları cahili olarak söylüyorum . Ama Altyazı dergisi Jedi felsefesi daha doğrusu felsefe ve Y.S bağlantısı ve filmdeki göndermeler hakkında öyle güzel sayfalar hazırlamış ki , ne yalan söyleyeyim film birden gözüme başka görünmeye başladı , dergiye teşekkürlerimi sunar , Yıldız Savaşları hakkında atıp tuttuğum için başta George Lucas olmak üzere bütün fanatik arkadaşlardan özür dilerim .''Evet Bilim Kurgu'da entersan bir hadiseymiş üstad!'' diye bir cümle kurmam Matrix 1 çıkışına denk düşer , hal böyle olunca sanırım Yıldız Savaşları'nı da fazla kurcalamamış olmam normal karşılanabilir . Bilim Kurgunun üzerime üzerime gelen uzay gemileri , yanıp sönen ışıklar ve senaryosu da masaldan öteye geçmeyen fındık fıstık filmlerden oluşan bir tür olmadığını Matrix ile anlamış oldum . Matrix'den sonra Bladerunner'ı keşfettim, 2001 : A Space Odyssey onu takip etti sonra da gerisi geldi . Ama Yıldız Savaşları nedense gözümden kaçmış, bizim de takdirimiz 3.filme kısmetmiş diyelim .


Neyse sinema ve kitap hakkında da ilk satırlar yazılmış oldu sanırım . Başlangıçlar güzeldir . Tabii İtalyan'lar gibi hevesle başlayıp İngilizler gibi sebat ederek bitirdiğiniz sürece ..

Hiç yorum yok: