Salı, Mayıs 24, 2005

Yel Değirmenleri

Kendimi ilk defa Don Kişot gibi hissediyorum .
O kadar naif.
Umut mu bulmak istiyordun ?
Yeterince aramamışsın demek ki Margot .

Bulutlu ve puslu bir hava var bugün Istanbul'da . Mayıs ayı için soğuk , yağmur ha yağdı ha yağacak . İşler durgun , içim kıpırtılı . Herşey durgun dışarda , içim kıpırtılı .

Hergün bir önceki günler yazdıklarımı okuyorum, tam olarak okumasam da gözlerimi üzerlerinde gezdiriyorum . Ürkek ,korkak ve tutuk yazılarım hala. O kadar sene yazmamanın verdiği pas kokusu her taraflarına sinmiş , ama şevkatle okuyorum onları , güzel şeyler yazacak bu kız bu sayfalara , güzel bir kız çünkü bunları yazan ..

İlham perim İlhami , kaç sene oldu ? Nerelerdeydin? , biliyorum yaklaşıyorsun sessiz adımlarla , o kilolu bedeninden beklenmeyecek bir sukunetle geliyorsun . Hep de yaz mevsimlerini bekliyorsun be İlhami , illa yani şu havalar ısınacak , o zaman daha mı havalı oluyor ilham vermek nedir ? Sahilde denize bakmak gibi bir lüks var en azından diyorsun , düpedüz haklısın işte . Sahil kasabaları var hem diyorsun , yaz akşamları var , dost sohbetleri var , rakısı var ,birası var, nevizadesi var .. Amma keyif adamısın be İlhami !! Çaktırmıyorsun ama öylesin , hadi noolur arayı açma . Bak senin için kurdum masayı , ne dersen kabulumdur , özledim be İlhami ..!

Hiç yorum yok: