Cumartesi, Aralık 29, 2007

Sıradan bir sabah

Sıradan bir gün bugün, saçları öylesine toplanmış makyajsız yüzüyle gezinen bir kız gibi.

Sabah kalkıp kırmızı, inekli terliklerimi giydim. Terliğimin sağ tekinde ineğin başı ve gövdesinin yarısı var, sol tekinde ise diğer yarısı ve kuyruğu. Ayaklarımı bitiştirince tam bir inek çıkıyor ortaya. İneği oluşturup, yataktan kalktım.

Bizim kedi çalışma odasındaki sandalyemde, kırmızı battaniyesinin üzerinde gerinerek bana baktı. Yanına doğru yürüdüm, sırt üstü yatıp patileriyle havada daireler çizdi. Mırıltıyla karışık kedice bir şeyler söyledi. ‘Günaydın canım dedim, uykudan kalkınca sana sadece konuşmaya devam et diye sarılabilirim’. Hırıldadı.

Colin kucağımda mutfağa doğru yürüdüm. Ev hala ekmek kokuyordu. Boş ekmek makinesine bakıp, içimden umarım kabarmıştır dedim. Dün geceden cevizli ekmek karışımını makineye atmış, Yamyam işe götürsün çocuklarla yesin diye hazır etmiştim. Baktım dolaptan tulum peyniri de eksilmiş, kıyak iş dedim.

Buzdolabının üzerinden Colin’in mamasını aldım, ayağımın dibinde yalanan sahibine göstererek ‘ Aç mıyız?’ dedim. Heyecanla toparlanıp, mama kabına doğru koşmaya başlayınca, mahmur adımlarla onu takip ettim. Bir gün mama kabı yerine başka bir yere koşsa arkasından gidebilirim, o kadar otomatikleşti bu hareket. Ama bu konuda hata yapmayacağına eminim nedense!

O boynundaki boncuğu mama kabına çarpıp tangır tungur yemekle meşgulken ben giyinmeye doğru meylettim. İçimden mor bir şeyler giymek geldi, sırf şu mürdüm eriği renginde şapkama uysun diye. O şapkayı geçen seneden beri giymemiştim, kendime şapka atkı çekmecesi yaparken görünce heyecanlandım. Saçları ör, şapkayı tak, morlu mürdümlü el örgüsü atkını da doladın mı tamam. Tek örgü saç kapüşonun üzerinden havaya kalktı ve komik oldu, biraz da astronot gibi oldum ama olsun.

Buzdolabına dönüş, ‘kepekli ekmeğin arasına ne sürsek’ konulu bir dakikalık tereddüt. Yeşil zeytin ezmesi ve kaşar peynirinde karar kılış... Buzdolabı poşetlerini seviyorum diye düşündüm o sırada. Minik, şeffaf torbacıklar içinde ofise taşınan ekmek, simit, börek, elma ve diğerleri. Tam bir porsiyonluk olmalarını seviyorum galiba?

Artık hazır sayılırız. İtalo Calvino’nun severek okumaya çalıştığımız kitabı ‘ Bir kış gecesi eğer bir yolcu burada trenden inerse’ yi yanımıza aldık. Sandviç tamam, anahtar, cep telefonu, kedinin maması, suyu, şapka, eldiven… Hazırız.

Colin! Yaramazlık yapma ben yokken, perdelere tırmanma! Uslu bir kedi ol ve kapının önünden çekil de çıkabileyim! Hayır, ayakkabı bağcıklarına atlama! Of!

10 yorum:

skoer dedi ki...

Böyle bakınca çok huzurlu duruyor. Ama aynı durum pazar, pazartesi, salı diye zamanın tümüne yayıldığı vakit pek huzur falan kalmıyor. Kuruyorsun da kuruyorsun. Yani kuruyorum da kuruyorum.

Adsız dedi ki...

Sıradanlık diye sözettigin; senin anlatımınla huzurlu, sevgi dolu, sıcacık bir öykünün girisi gibi olmus yine. Öykünün sonunda senin ayakkabı bagcıklarına atlamaya hazır Colincik gibi hissettim kendimi!
Cumartesi seni okumak da çoook keyifli...

müzi dedi ki...

eskiden voltran'i olustururduk ya, o geldi aklima:).
mutlu yillar, margot!

TheDreamer dedi ki...

Sevgili Margot;

Saglikli ve Huzurlu nice yillar daha gecirmeniz dilegi ile


Mutlu Yillar.

TOA

reality dedi ki...

Yeni Yılınızı Kutlar ,
Esenlikler Dilerim .

elektra dedi ki...

margotto,
sıradanın huzuru hiçbir şeyde yoktur aslında. bardağı uyku sersemi de olsa koyduğun rafta bulmak, uyku arasında elini attığında sevdiğini bulmak, uyurken de bunu biliyor olmak, güvende oldğuunu duyumsatır insana. yeni bir yıl kapıda , malum. huzurlu ve mutlu bir yıl diliyorum sana.sevgiler...

Margot dedi ki...

Skoer,
Sabah rutininden çok öğlen ve öğleden sonra rutinleri beni karamsar yapıyor. Akşama doğru kurmaya başlıyorum :)
İyi seneler !

Merhaba Dgül,
Hafta içi rutinim böyle işte. Her sabah aynı şeyleri yaptığım halde, bazen çok huzurlu bazen de huzursuz oluyorum.
İyi seneler!

Mutlu Yıllar Müzi! :)

Sevgili T. Dreamer,
Çok teşekkürler, sana da iyi ve mutlu bir sene diliyorum komşum.

Mutlu Yıllar Anonim Abi :)

Sevgili Elektra,
Haklısın. Rutin bir taraftan da güvende olmak hissini beraberinde getiriyor. Yeni yıl kapının eşiğine kadar geldi. Mutluluk dolu bir sene olsun sizler ve sevdikleriniz için.

Tüm komşularıma mutlu yıllar!

Tijen dedi ki...

If on a winter's night a traveller
böyleydi adı
kaç para vermiştim hatırlamıyorum
bir soğuk boston gününde
yıllardan 1994 olmalı...

Margot dedi ki...

Evet Kızkardeş,
Kitabın adı 'bir kış gecesi eğer bir yolcu' ama bana çok komik geliyor isim olarak. Başlarını çok severek okudum ama şu anda yarım kalan hikayeler okumaktan biraz yoruldum. Calvino amca sadede gel :) ( evet ben hiç bir zaman Calvino hayranı olamayacağım bunu da söyleyip kurtulayım hemen )

Vladimir dedi ki...

kediler insanların sahibi kesinlikle katılıyorum.