Cuma, Ekim 05, 2007

Tatilden bir gün önce

Yarın güneye inmek için yola çıkıyoruz. Evde tatil denince aklıma gelen giysileri bir kenara yığdım, akşam olunca da onları Yamyam’ın hediyesi yeşilbaşlı ördek rengindeki çantama dolduracağım. Birazdan oturup minik deftere tatil listesi çıkarmayı düşünüyorum: Fotoğraf makinesi, sandalet, kitap, oltalar, motosiklet kaskları ( yok anonim abi daha almadık, kiralamayı düşünüyoruz oradan), bir şişe kırmızı şarap, bir de şu bodrum pazarından aldığımız ve benim tatil kreasyonlarımın vazgeçilmez parçası şalvar, tunik vs üst baş.

Aslında iki günün tadına doyum olmuyor, tatilden önceki gün ve tatile gitmek için yola çıktığın gün! Tatilden önceki günün o önceden gelip seni sarıveren rehaveti, iyiden iyiye kurmaya başladığın hayallere dalıp gitmesi, listeleri, çantaları doldurması, her selamlaştığına yarın ben yokum şekerim diye hava atması pek güzel!

Tatil sabahı da sabahın kör şafağında uyanıp, bir uyku mahmurunun sahip olabileceği en iyimser gülümsemeyle arabaya binmeler, havanın karanlıktan aydınlığa kollarını açıp kavuştuğu o ilk pırıltılı ama yine hafif sisli, mahmur anları, kahvaltı için bakınmalar ve neşenin sen uyandıkça yüzünü ışıltılı yapmaya, ağzından şakımalı muhabbetler akıtmaya başlaması…

Kahvaltı için durduğun yerde arabadan indiğinde yüzüne çarpan o ilk temiz serinlikle beraber, kaçmanın, gitmenin, yola çıkmanın verdiği huzuru hissetmen aynı ana rastlar. İlk durulan yerden alınan gazeteler hep tatil gazeteleri olur, eklerinden okunmaya başlanır çayla beraber.

Arabada belki bir köşede yıkanır, sen ona baktıkça içindeki karmaşalar temizlenir, yol seni çeker, seni temizler.

Temiz, serin havada ve yıkanmış, serin arabanda, manzaraların yolla akmasını seyretmek, yine bir iki komik lakırdı, belki yol üzerinde göreceğin -Dodurga gibi mesela- bir yer adıyla dalga geçme ve kıkırdama, radyo çekmezse, önceden istiflenen yol müziklerine geçiş… Arabayla gitmenin, o tadını çıkara çıkara yol almanın keyfi…

Bunlar ve bunun gibi bir sürü nedenlerden işte, bugün iyimserliğimin bayrağını en yüksek tepeye dikmiş, onun gölgesinde kendimce şekerleniyor olacağım.

Seyahat dönüşü buluşmak üzere komşularım!

7 yorum:

Bal Sultan dedi ki...

Ya ne güzel anlatmışsın Margot'cum, ben de tatilin en çok gitmeden önceki umut dolu hazırlığını severim. Dönüşteki iyi kötü anılarla dolup taşmış kafadan çok daha sakin daha serindir tatil öncesi halin!
Mutlu git, mutlu ol, mutlu gel
Sevgiler
Banu

Adsız dedi ki...

merhaba margot,tatil listene bir
şey ekelemeni rica etsem:kitap.
Örneğin aylık yayımlanan 'teori'
olabilirmi acaba?

orada kiralayacagınız motorun küçük
hacimli olmasını tercih edin.(şayet
yamyam daha önce kullanmadıysa)

İyi yolculuklar ikinizede,anonm abi

Melmoth dedi ki...

tatile cikmadan önce, herhangi bir yolculuga cikmadan önce oldugu gibi gergin anlar yasarim. gidecegim yer bellidir, yanima alacagim esyalar hazirlanmistir, yola cikacagim saat bile kendi arabamla gideceksem dahi az cok tayin edilmistir. sanirim butun bu hazirlanmislik, yasanacak olanlarin önceden tespit edilmesi beni sikintiya dusuren nedenlerdir.

kimbilir belki de yolda yapilan 'bir iki komik lakirdi' senin anlattigin gibi yasamin ta kendisidir.

iyi tatiller.

postfiyaka dedi ki...

Hani benide götürecektin margot gitmişler bile bak yaa neyse bende bayramda kaçıyorum bir yerlere gelince anlatırım ;) turunç reçelimi unutma bak:)bu arada yine şifremi unuttum postfiyaka ben ;)

gezicini dedi ki...

iyi yolculuklar..

Maybe. dedi ki...

biz evde kös kös oturalım sen gez bizim yerimize :))

Margot dedi ki...

Komşular,
tatilden döndükten sonra bir yazı koydum bloga, sonra hasta düştüm.
Yorumlarınıza bu seferlik cevap yazamadım, kusuruma bakmayın olur mu?
Sevgiler hepinize,