Çarşamba, Haziran 28, 2006

Beyaz Kelebekler

24 Haziran günü en eski, en kadim, en komik ve en sevgili dostlarımdan Petrek dünya evine girdi. Biz de onu bu mutlu günde yalnız bırakmadık ve bütün cumartesi günümüzü ‘yılın olayı’na ayırdık. Kutlamalarımız Şişli Evlendirme Daire’sinde elemanlar olarak yavaş ama emin bir şekilde toplanmamızla başladı. Olay mahalline ilk olarak Esperenza vardı ve telefonla bizleri uyardı. Komutu alan Chukie, Ben ve Yamyam dairede yerimizi aldık. Petrek ve damadımız gelenleri karşılamak üzere hazır bekliyordu, ben Petreeğğkk diye heyecanlı bir şekilde çığlıklandım ve kendisine akabinde sarılıverdim. Bu sarılma esnasında gözüme bir şey kaçtı ve çıkarmak için kendimi çadırın dışına attım. Hava zaten çok sıcaktı ve gözüme bir şey kaçmasa da makyaj akmaya mahkûmdu ama daha erkendi. Yani daha gün yeni başlıyordu, bu kadar erken su koyuvermek de neyin nesiydi?
Baktım bir gölgelikte bizimkiler toparlanmış muhabbette. Yanlarına yanaştım, nikâh ne zaman olur, kaç dakika sürer, kimler şık kimler rüküş, vesaire gibi fındık fıstık laflardan sonra klimalı salona geçtik. Memur bey Petreğe bir defter imzalattı ve damadımızla beraber kendilerini karı ve koca ilan etti. Benim gözlerim yine kaşınmaya başlamıştı ki millet koltuğundan zıpladığı gibi dışarı tebrik sırasına geçmeye başladı. Birisi filmi hızla ileri sarıyordu ve Petrek artık evliydi! Ve tebrik etmek lazım gelirdi. Tebrik sırasından önce sağdaki klimanın, sonra soldaki klimanın önünde duran bizim grup, tebriklerinin bir kısmını Petrek’e ve ailesine iletti kalan kısmını akşama iletmek için paketledi. Yalnız küçük bir detay vardı, akşama kadar nerede zaman geçirilecekti? Burada dâhiyane bir fikir geldi aklıma; Haydi, Arnavutköy Menengeç’e gidelim! Etrafımdaki can ciğer kuzu sarması üç eleman da birbirinden uyumlu olduğu için kendilerini Arnavutköy sahillerine çekmem hiç de zor olmadı.

Burada sahne kararır ve kendimizi ahşap bir köşkün cumbasından iskeleye, oradan da boğazın turkuvaz rengi sularına bakar ve garsonumuzu beklerken buluruz.

Garsonumuz içinde yeşil rengin hâkim olduğu bir tepsi ile masaya yaklaştı. Biz hepsi birbirine benzemekte olan bu bitkiselleri ayırt edemediğimiz için Chukie İzmirli ev sahibimiz olarak hangisinin Radika, hangisinin Kuşkonmaz, hangisinin dikenli bir şey olduğunu anlattı. Ben hepsini yemek isterdim şahsen ama açgözlülüğümün kafasına vurdum ve aradan kabak çiçeği dolması( ki bu arkadaş sabahın bir saatinde toplanmazsa kapanıyormuş ve dolma yapma şansı da bir sonraki sabaha kalıyormuş), beş çeşit otlu bir kavurma ( tadında anason daha baskındı), kuşkonmaz ve diken kavurma seçebildim. Hepsi de birbirinden lezizdi. Ara sıcak olarak da patlıcan balığı var dedi garsonumuz. Nasıl yani? Meğer patlıcanı enine incecik kesip, özel hamura bulayınca şekli aynı balığa benzeyen bir kızartma çıkıyormuş ortaya, bu da çok lezzetli bir şeydi. Ana yemeğimiz olarak Tire köfte yedik ve sıra benim geçen seferden rüyalarıma giren pembe prensese geldi! Dut ve lor peynirinden yapılan bu tatlı prenses bence dünyadaki en leziz ve hafif tatlılardan biri. Bayıldık! Ayıldığımızda da artık saat kır düğününe doğru yola çıkmayı gerektirecek kadar geç olmuştu.

İstanbul’un Kemerli (!) bir kasabasındaki kır düğününe tam vaktinde vardık. Yemyeşil çimenlerin üzerine serpilmiş beyaz masalardan bir tanesine iliştik. Beyaz mumlar ve beyaz güllerle uyumlu olsun diye elimizde beyaz şaraplar Petreğin etrafta beyaz kuğu gibi salınmasını seyretmeye başladık. Hava kararmaya yüz tutunca, bizimkiler ilk danslarına başladılar. Benim yine tam o an gözüme bir şey kaçmasın mı? Bunu fark eden Yamyam ve Chukie hep bir ağızdan; Yüksek yüksek tepeğğlere ev kurmasınlar, kankasının bir tanesiiiniii hor görmesinler diye terennüme başlamasınlar mı? Ben de bir yandan ağlamaklı bir yandan gülücüklü bir serseme döndüm. Duygu yumağı şeklinde bir şey oldum. Neyse ki sonra hareketli bir şeyler çaldılar da biz de oynadık. Hayatım boyunca biriktirdiğim bütün göbeklerimi Petreğin düğününde attım! Birden hafifledim. Bugüne kısmetmiş göbek atmak. O kadar çok biriktirmişim ki her bahanede attım, attık ve biz pistin beyaz gülleri olarak video kameraman tarafından kayıtlara geçtik.

Çok güzel bir geceydi. Birisi beni sanki beyaz güllerin mumların, şarapların olduğu, en sevdiğim insanların gülüp halay çektiği bir kıra ışınlamıştı. Sürekli ne kadar şanslı olduğumu düşündüm. Ben çok sevdiği bir ikizi, yanında yamacında kadim dostları, mürüvvetini gördüğü bir çocukluk hatırası olan çok ama çok şanslı bir kızceğizim!

Petreğim balım,

Sen muhtemelen bunları balayından döndüğünde okuyacaksın. Ne desem eksik kalacak bir şeyler olacağını biliyorum. 11 yaşından beri tanıdığın bir Petrek hakkında ne diyebilirsin?
Sadece şunu diyebilirim sanırım; zaman çok çabuk akıp geçiyor... O akıp geçerken, seninle kaç tane kol kola karemiz olursa onlar benim yanıma kardır. Okul sırasında gidip, en isabetli kızın elini tuttuğumu her zaman bilesin! Mutluluğun daim olsun benim canım arkadaşım…

13 yorum:

Adsız dedi ki...

Tam netten çıkarayak,yatağıma giderayak ,bir şey dürttü ,dedim Başağa da bir bakayım ,yazmış mı acaba düğünümüzü .İyi ki de bakmışım aynI duygular içindeyim seninle. Hesapladım da 18 yıl olmuş , uzak yakın Petrek ile.Balayından dönünce 300 mail falan okuyacak bu arada biraz da o ağlasın değil mi :) Oynamaktan 1 kilo vermişim Oo gece.Bu arada dedikodu , düğünün en eglenen masası biz seçilmişiz! Annemler söyledi :)

Sevgiler !

crystalsdreams dedi ki...

selam margot..şimdi petrek demişin,resim koymuşun..bi kaç zamandır güzel yazılarını takip ediyorum..ama hiç aklıma gelmemişti acaba tanıdık mı margot diye..fakat petrek ve resim bana çook uzaklardan bi dostu hatırlattı..bu petrek arkadaşımız ve sen aynı okuldansann..bu okul ataköy civarlarında olabilir mi acabaa..benim lisede çok üzülerek bırakıp gittiğim bi okul??
çok heyecanlandım şimdi bak:)
umarım öyledir ve eski arkadaşları ani bi hafıza canlanması ile buradan bulmuş olurum:)
haa, değilse de petreğe mutluluklarr dilerr,darısı başına derim(evlilik pek kolay bişi olmasa da çok da fena bişi diil caaanıım:))

crystalsdreams dedi ki...

ah ismini gördüm şimdi yukarıdaki yorumda..şu an çok eminimm yahu..
Başakçım..Petek di mii
evlenen..oley yaa:)
orta3-c den ön sıranda oturan deli arkadaşiniz diyim o zaman ben:)

senin resminden aylardır tanımam da enteresan valla:)
ay çok heyecanlandım niyeyse be:)

Adsız dedi ki...

Petrek cok mutlu olsun. Zaten evli olanlarin da saadeti artarak sursun. Eh darisi da senin basina olsun.

Sevgiler

Adsız dedi ki...

petreke ömür boyu mutluluklar diliyorum. o peynirli dutlu tatlıdan 10 porsiyon daha yemek istiyorum. kal sağlıcakla.

Margot dedi ki...

İrem !
Aynısını bizim garsonumuz da dedi, ben sevimlilik yapıyor sandım :) Salladık düğünü salladııık!! ;)
Sevgili Crystals Dreams,
Eveeeeeeeet!! O biziz iştee! Türkel Bey ve çocukluk arkadaşları tam kadrosu olarak nikahta yine buluştuk. Biz zaten pek kopmadık, mezunlar olarak sürekli görüşüyoruz. Bana mail atar mısın? Görüşelim, ben de çok sevindim yorumunu görünce! Öpüyorum seni!
Hande'ciğim,
Çok teşekkür ederim güzel dileklerine, senin de saadetin bol olsun. Artık olursa bir güzellik darısı da başıma olsun :)
Esperanza Mon Amor :)
Ben de ben dee! :))

Doruk dedi ki...

Sevgili Margot, Petrek'e tam gönlüne göre bir evlilik diliyorum. Her gün o gece kadar mutlu ve neşeli geçsin.
(Çok komik her taşın altından Crystal çıkıyor:))

turuncu dedi ki...

Petrek'e "Allah bir yastıkta kocatsın" diyorum, mutluluğu daim olsun.

Margot dedi ki...

Burcu Selam,
Ay meğersem Crystal benim çocukluk arkadaşım değil miymiiiiş? Mutlu bir süpriz oldu sahiden :)
Saol güzel dileklerin için!
Turuncu,
Bugün benim kabul günüm oldu gördüğün gibi :) Hem kızları, hem tebrikleri kabul ediyorum :) Amin cümlemizin komşu :))

hera dedi ki...

hay allhim yau, bizim orlara gelmisiniz de ugramamisiniz..cik cik.. olmasin bi daha. zaten yolda halay ceken bi ekip gormustum iki kemer arasinda gidip geliyorlardi, demek sizmissiniz.. mom's da mi idi bu kir dugunu?
melengecteki tatli icin soylediklerine aynen katiliyorum, bak canim cekti simdi ogleyin gideyim hemen. o anasonlu dedigin karisik ot kavurmasinin icinde rezene var, bence de anasona cok benziyor.

mono dedi ki...

çok duygulandım, ben de benzerini haftaya yaşıycam, nedir bu duygu seli yaa, höyyt dağılın :)

Margot dedi ki...

Hera,
Düğün damadımızın, babasının, evinin bahçesinde oldu :)
Melengeç bana yakın olmadığından pembe prenses hasreti çekiyorum, bir tane de benim için yiyesin :)

Bona,
Haydi bakalım, siz de inşallah çok eğlenirsiniz :) Bence mendildi makyaj malzemesiydi mühimmatını yanında taşı sen :)

Adsız dedi ki...

Kadim dostum;

Bizim düğün hakkında bişeyler yazdığını ilk duyduğumdan beri meraktan çatlıyor ama etrafta internet bağlantısı bulamadığımdan bir an önce okumak için sabırsızlanıyordum.
Aslına bakarsan ilk defa geçen hafta okudum ama güzel bir cevap yazmak istedim...İşte sırf bu nedenden bugüne kadar bekledim...
Ben hep beraber bekar yaşlanırız diye hayal ediyordum aslına bakarsan...Ama işte hayat sürprizlerle dolu ve bunlardan biri de 6 ay önce bana rastladı...
Gerçekten çok mutluyum çünkü senin gibi kalbi ve ruhu güzel bir dostum var...
Şimdi ise tek dileğim sana layık olabilecek, senin değerini bilebilecek ve seni hayatının sonuna kadar mutlu edebilecek birinin karşına çıkması...Çünkü sen bunu çok fazlasıyla hak ediyorsun...
Hey bekar erkekler burada çok sıkı bir kız var...Neler kaybettiğinizin hiç farkında deilsiniz çünkü o sevdimi tam seven, sevdiğinin kıymetini çok iyi bilen akıllı ve çok güzel biri...

Valla benden sölemesi...

SENİ ÇOK SEVİYORUM canım arkadaşım...

Not: Bana kızacağını biliyorum ama olsun böle hissediyorum banane...