Perşembe, Nisan 13, 2006

Burası Margotto Haber Merkezi

Uzun zamandır sabahları uyanıyorum. Masanın başına geçiyorum. Sol elimi yumruk yapıp sol şakağıma dayıyorum ve uyukluyorum. Çay içsem geçmiyor, kahve içsem olmuyor, mevsim de geçişlerinde bir durup üstümü örtse ya. Tınmıyor.

Saat 09.00. Şimdi haberler:

- Günaydın sevgili okurlar. Bugün bazı çevrelerce uğursuz addedilebilecek olan ayın on üçünü kutluyoruz ama yarın yine başka bir sabaha kalkacağız ve o zaman bugün ayın on dördü kız saçını kim ördü isimli sevimli espriyi yapabileceğiz. İşte bu yüzden sırf bu yüzden işte sıkı duruyoruz dağılmıyoruz, değil mi efenim?

- Girişten de anlayabileceğimiz gibi sıkı durmamız gereken zamanlardayız. Yani aman da kuş sesleri ovalara yayılır ben de şurada biraz yayılayım güneşe karşı yok! Ofiste telefonlar çalar, toplantılar olur, eve gelen giden olur, senin yazman gereken bir yazın olur, o yazının çekilecek fotoğrafları olur, o yazıyla ilgili hayallerin olur ve bazen hayaller insanı bir arada tutar. Oradan oraya koşturursun da bir an bile avucunu açamazsın, maazallah güzelim hayal tam tutmuşken pırr diye uçar ve de kaçar. Onun içindir ki bitişik nizama bir sürecik daha devam sevgili okuyucu.

- Bunun yanında bir yandan diğer insanların hayatları yanında oturduğumuz bir dere gibi akar gider. Biz de bazen yanlarına gider seyrederiz. Benim insancıklarımın da hayatları kıvrıla kıvrıla ilerliyor ve hepsinde bir mutlu telaş. Dilek’in bebeğini mayısta bekliyoruz, Deniz’inkini de. Petrek’i de nişanladık! Bir bebek elbiselerine bir gece elbiselerine bakıyorum mecmualarda. Bir tane yeşil beğendim kendime bir tane mavi beğendim bebeğe. Şule’ciğim bu hafta sonu Almanya’ya uçuyor eşinin yanına. Hepsi kendi yolunda kıvrıla kıvrıla akıyor, ben bitişik nizam Mayıs’ı bekliyorum ama bir kulağım bir gözüm hep onlarda. Bir tek ben miyim acaba sevdiklerine yavru ördek muamelesi yapan? Duramıyorum ki böyle bir hissim var.

- Eğer her şey dün attığım son bowling topu gibi düzgün giderse, mayısta yeni ve daha ferah bir sayfamız olacak. Bahara yaza yakışır tiril tiril bir şey olsun istiyoruz. Onun için yapmalar ve bozmalar aşamasındayız. Ama gözümüz yine bir yandan yan komşularda. Pazar sabahı bayiimizden gidip bir Mtlda istiyoruz. Bakalım sonra da sıra kendimize gelsin istiyoruz. Mayıs şöyle aslanlar gibi gelsin hepimize!

- Sonra artık kuş sesleri ovalara yayılsın, biz deniz kenarlarına yayılalım. Avucumuzu açalım tam yan yana oturmuş omuzlarımızı bitişik nizama almışken, bak !! diyelim. Otuz iki diş sırıtırken, avucumuzdan bir şey havalansın, öylece dağılalım bakarken…

7 yorum:

Adsız dedi ki...

mayısta ada bizi bekler.

hera dedi ki...

hayırlı işler bol güneşler margot

Tijen dedi ki...

helo margocuk, ne zamandir gelmemisim sana.. hosgeldim eli bos geldim.
bi demet çiçegim vardir, güzel kokulu, ister misin? belki uyanmana yardimci olur? olur mu?
makarna kardesin

Tijen dedi ki...

margotto-
mtdlldlghdla nerde yazacak? girip baktim da göremedim sitesinde? deyiver de yarin bakivereyim. (ama bana yaz noolur bugün is çok geri gelmeyi unutabilirim)
meccccriiii

terskose dedi ki...

Kolay gelsin diyelim heyecanla bekleyelim. Mayıs hepimize iyi gelsin umalım.

aqua / ~~denizbahcesi~~ dedi ki...

fotograftakı cocuk cok seker:)

Margot dedi ki...

Esperanza,
Hey hey hobareyy!
Heracım,
Saolasın, hayırlısı tabii :)
Makarna Kardeşimm,
Olur olur bal gibi olur! :) Özledim seni, haydi sen de gel bak mayısta ada vapurundayız :)
Myjulyet,
Mersi :))
Damn,
Saol, heyecanla bekliyoruz işte...
Siz İstanbul'dayken ben uğraşıp duruyordum, umarım güzel bir şeyler olur.
Aqua,
Fotoğraftaki çocuk benim :)
Şapka dedemin gözlükler de annemin.